Bundan sonra yazılarımı biraz daha genele dayanarak yazmaya karar verdim. Özel konuları yazıyordum genelde ama siteye ilk defa giren bir ziyaretçi neyden bahsettiğimizi anlamayıp siteyi terk ediyor. Bu nedenle herkesi ilgilendiren konulardan bahsedeceğim. Bugün toplumumuzun kanayan yarası olan eski sevgilinin mutlu olmasını istememek konusuna değineceğim. Toplumumuzun kanayan yarası diyorum çünkü acayip saçma bir olay bu. Düşünsenize 1 hafta öncesinde mutlu etmek için her türlü şebekliği yaptığın kişiyi 1 hafta sonra mutsuzluktan geberirken görmek istiyorsun. Sizce de akla mantığa yatan bir olay mı bu?
Bir kadınla/erkekle tanıştınız, birlikte zaman geçirdiniz, gülüştünüz eğlendiniz; birbirinize yakın hissettiniz ve beraber olmaya başladınız. İlişki başladı ve zaman içerisinde problemler baş gösterdi ufak ufak. Karşıdaki kişi çok kıskanç çıktı veya çok sorumsuz çıktı. İlk tanıştığınız zamanlardaki o kişi ile sevgili olduktan sonraki kişi arasında dağlar kadar fark olmaya başladı. Bir süre böyle devam ettiniz, kavga gürültü de olsa ilişkiden rahatsız da olsanız devam ettirdiniz. En sonunda dayanamayıp bitirdiniz veya karşı taraf bitirdi.
İlişki bittikten sonra hep isteriz ki karşı taraf mutsuzluğundan ölsün. Yolda görürsek, sosyal medya hesaplarına bakarsak hep ağlar vaziyette görelim isteriz. Bizden başkasıyla yapamasın, bizden başkası asla olmasın diye düşünürüz. Belki o kıza veya erkeğe ilişki esnasında o kadar değer vermezdik ama ayrıldıktan sonra çok değerli oldu gözümüzde.
Ayrılığın çok fazla sebebi ve örneği olabilir. Bu yüzden çok fazla genele açılmadan kendimden örnek vereceğim. Lise son sınıfta bir sevgilim vardı. Kızla sevgili olmadan önce çok fazla ısrar etmişti, çöküşte olduğum bir zaman ise kabul etmiştim. Sevgililikten önce uzun bir tanışma sürecimiz oldu. Kıza o zamanlar zerre kadar değer vermiyordum. Benim için ha var ha yoktan ötesi değildi. İlişki başladıktan sonra işler değişti. Ben değiştim. Hayatımda ilk defa yalnız yaşamanın verdiği sıkıntıyla birlikte daha da kıza sarıldım. İlk başta benim için zerre kadar değerli olmayan kıza bağlanmıştım. Sonrasında onun yaptığı her şeye göz yummaya başladım. Çünkü alışmış ve seviyordum. Tutunacak tek dalımdı. Çünkü kız arkadaşlarımdan uzaklaştırmasına ses çıkarmamıştım. “Ne güzel ulan beni kıskanıyor, çevremdeki kızları kendimden uzaklaştırayım da şu kızı üzmeyeyim” diyordum. Öyle de yaptım. Tamamen yalnız kaldım ve bir anda terk edildim.
Terk ettikten 1 hafta sonra kanka dediği oğlanla sevgili oldular. Acayip kanıma dokundu bu olay. Terk edilmenin ardından hararetli bir kavga yaşamıştık dönüşü olmayacağı belliydi. Yine de şansımı denemek istedim ve oğlanla kızı ayırmaya çalıştım. Ayırmanın yollarını düşündüm, uğraştım da epeyce. Çünkü mutlu olmasını istemiyordum. Ben üzgündüm o da üzülsün istiyordum. Öyle olmalıydı sonuçta birlikte bir şeyler yaşamıştık ve üzülürsek de birlikte üzülmeliydik. Öyle olmadı biraz uğraştım ayırmak için sonra da vazgeçtim.
Çünkü yaptıklarım mantıklı değildi. Yaptıklarımın hiçbir gerekçesi yoktu. Vardı aslında ama yoktu. O kıza ben değer vermiyordum en başında. Sonradan yalnız kalınca seçeneğim olmayınca değeri yükselmişti gözümde. Zamanla bağlanmıştım yani. Ayrılınca da başkasıyla mutlu olmasını istemedim. Hep ağlarken görmek istedim. Ayrılmadan öncesinde onu mutlu etmek için çevremdeki kızlardan vazgeçmiştim. Onu mutlu etmek için şebeklikler yapmıştım. Onu mutlu etmek için çabalamıştım.
1 haftada ne değişti de böyle oldu? Hiçbir şey değişmedi. Sadece başkasına gittiği için kaybettiğim şey cazip geldi. Kaçan balık büyük olur derler ya gidince acayip değerli geldi gözüme. Yoksa o kız aylarca beraber olduğum kızdı değişen bir şey yoktu. Tek fark benim yanımda değil başka bir erkeğin yanındaydı. Bunun da sorumlusu bendim. O günden sonra biraz daha değiştim ben. Değişmeye başladığım olaylardan birisidir bu.
Geçenlerde eski sevgililerimden bir tanesi nişanlanmış, yaza da düğünleri varmış. Sosyal medya hesaplarımı kapatmadan önce sohbet etmiştik. Çok sevindim senin adına, dedim. Gerçekten mi, üzülürsün kıskanırsın diye düşünmüştüm, dedi. Elbette kıskandım yani garip bir duygu ama mutlu olmanı görmek güzel, dedim. Gerçekten öyle samimiydim söylediklerimde. O düşmanım değil ki neden mutsuz olmasını isteyeyim? Zamanında her şeyi beraber yaptığın birisinin mutsuzluğunu istemek bencilliktir. Bencil bir insanımdır aslında ama bu tarz konularda bencillik yapmam doğru olmaz.
Şunu aklınızdan çıkarmayın bir ilişki bitmişse bitmiştir. Bir ilişki bittiyse sebepsiz yere bitmemiştir. Başka birisi vardır bitmiştir, aldatmıştır bitmiştir, sıkılmıştır bitmiştir. Sebep çok, sonuç ise aynı. Yani zaten o kız veya erkek başkasıyla birlikte olmasa bir süre sonra tekrar barışsanız yine aynı olaylar olacak. Çünkü ortada bir problem var. Bu yüzden bencilliği bırakın, en azından bu konuda.
O karşıdaki kişi değerlenmedi, o karşıdaki kişi de sen de aynısın aslında. Sadece başkasıyla gördüğün için değerlendi. İnsanlar bencildir bu yüzden karşıdaki kişi ölene kadar peşinde dolaşsın isterler. Gerçek şu ki: bu asla olmaz. Ayrıldığınız kız veya erkek bir süre üzülür veya üzülmez, sonra başkasıyla birlikte olur. Kimse sizi sonsuza dek beklemez, peşinizde koşmaz.
Dünyada milyarlarca insan olduğu gibi her insanın ilişki anlayışı da farklıdır. Siz bir sevgiliden ayrılınca üstünden aylar yıllar geçmesini istersiniz yeni birisi ile başlamadan önce. Karşınızdaki kız veya erkek ilişkilere fazla anlam yüklemez ve 1 hafta içerisinde yenisini bulur. Bu durumda karşı tarafı suçlayamayız ki. Bu durumda tek suçlu vardır o da sizsinizdir. Siz gidip özellikle o kişiyi seçtiğiniz için birlikte oldunuz. Karşı tarafın yanlış olması değil sorun, sorun sizin seçiminizin yanlış olması. Sizle aynı bakış açısına sahip birisiyle birlikte olmamanızdan dolayı oldu bu problem.
Erkekler genelde ayrıldıktan sonra kızın sosyal medya hesaplarına bakar veya kızın arkadaşlarını sorguya çeker. Sevgilisi var mı, başkasını buldu mu, pişman mı diye öğrenmeye çalışır. Sevgilisi olduğunu öğrenince de “am*na kodumun or*spusu daha 1 hafta olmadı hemen başkasını bulmuş” der. Senden ayrıldıktan sonra üzülmeyen veya başka birisi ile sevgili olan kız or*spu değil aslında. Sen fazla anlam yüklüyorsun ilişkilere hepsi bu. Ha bana kalırsa ben de bir süre bekleme taraftarıyım. Bir süre yalnız kalıp eski ilişkilerimi gözden geçiririm, nerede ne yanlış yaptım düşünürüm. Fark ederim ki karşı taraf genelde suçlu gibi görünür ama asıl suçlu benimdir çoğu zaman.
Bu yüzden ben eski sevgililerimin mutsuz olmasını istemem. Mutlu olsunlar. Herkes hak ettiği kadar mutlu olmalı. Tekrar tekrar hesaplarını kontrol etmem, acaba şu anda mutlu mu diye merak etmem. Biliyorum ki mutlulardır ve biliyorum ki başkası vardır. Neden tekrar tekrar bakıp kendimi üzüp moralimi bozayım ki? Hayat devam ediyor her şeye rağmen. O kız sen yokken de mutluydu, sen varken de mutluydu, senden ayrıldıktan sonra da mutlu olacak. İnsanların hayatının belli bir bölümüne eşlik ediyoruz hepsi bu kadar. Belli bir kısmında yer aldık diye geri kalanında bizsiz yapamamasını dilemek saçmalıktır. Hatta bizsiz yapamayacağını düşünmek daha da büyük saçmalıktır.
Tek yapmanız gereken kendi hayatınıza odaklanmak. İlla karşı taraf üzülsün, ayrıldığına pişman olsun diyorsanız da sizi bıraktığı halinizden daha iyi olmalısınız. Hatta şu an ki sevgilisinden daha iyi bir durumda olmalısınız ki sizi kaybettiğinden dolayı pişman olsun. Onun dışında yapacak hiçbir şeyiniz yok. Ha illa onu pişman etmek için kendinizi değiştirip gelişmeniz gerekmiyor. Kendiniz için değişip gelişmelisiniz.
Çünkü karşınızdaki kişi de diğerleriyle aynı kafa yapısına sahip. Yurdumuz insanlarının çoğu aynı düşünceyle hareket ediyor. Siz karşı tarafın mutluluğunu isteseniz bile karşıdaki sizin mutsuz olduğunuzu görmek isteyecektir. Düşüncesiz ve bencil varlıklarız. Karşı taraf bizim mutsuzluğumuzu görünce içten içe haz duyacaktır. Sosyal medyada kederli sözler paylaşmanız karşı tarafta olumlu bir izlenim bırakır. Sizin açınızdan değil ama kendi açısından olumlu bir izlenim bırakır. “Bak ayrıldıktan sonra bensiz yapamıyor sürekli ağlayıp sızlanıyor” deyip bununla övünür, mutluluk duyar.
Tam aksine siz geçmişe sünger çekip geleceğinize bakıp kendiniz için çalışıp çabalarsanız bu herkes tarafından fark edilir. “Ben bunu bıraktım ama bu eskisinden daha iyi olmuş keşke bırakmasaydım” der. “Niye üzülmüyor bu, bunun üzgün olması gerekiyor” der. “Üzgün değil demek ki vazgeçilmez değilmişim” der. Çok fazla şey der emin olun.
İnsanların sizin hakkındaki düşüncelerini değiştirmek tamamen sizin elinizde. İsterseniz üzülüp arabesk yaşamınıza geri dönün, isterseniz kendinize değer katın, sizi terk ettikleri için pişman olsunlar. Seçim sizin.
Şu sözü bırakıp yazıyı sonlandırıyorum. Sağlıcakla kalın.
En güzel intikam “başarıdır”. Seni sevmeyen herkesi üzer. – Lacon
Bir önceki yazımız olan Neden mi sevgilin olmuyor? başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.